Kayıp Dereler Büyük Risk Taşıyor!

İstanbul’daki hızla artan çarpık yapılaşma, şehri hem estetik hem de doğal denge açısından tehdit ediyor. Özellikle geçmişte şehirde bulunan ve doğanın bir parçası olan derelerin yerleri, zaman içinde beton binalar ve alışveriş merkezleriyle doldurulmuş durumda. Bu yapılar, şehri bir yandan modernleştirirken, diğer taraftan doğanın dengesini bozarak ciddi tehlikeler yaratıyor. İstanbul’un doğal su yolları olan dereler, zamanla kayboldu veya yönleri değiştirildi, bu da birçok bölgede sel, heyelan ve benzeri afetlerin riskini artırdı.
Deprem Riskine Karşı Alınması Gereken Önlemler
İstanbul’un en büyük tehditlerinden biri olan deprem, bu derelerin üzerinden inşa edilen yapılar için büyük bir risk oluşturuyor. Bu derelerin yatakları üzerine yapılan yapılar, sağlam olmayan zeminlere oturuyor ve olası bir depremde büyük yıkımlara yol açabiliyor. Özellikle derelerin eski yataklarının üzerine inşa edilen binaların temelleri, zemin hareketliliğinden olumsuz etkileniyor ve bu da yapılarının dayanıklılığını ciddi şekilde azaltıyor. Bu bölgelerdeki yapılar, sadece depremlerde değil, aynı zamanda şiddetli yağışlar sonucu oluşan sellerde de büyük zarar görebilir.
İstanbul’un gelecekteki büyük felaketlere karşı daha güvenli hale gelmesi için, derelerin yeniden doğal haline kavuşturulması, dere yatakları üzerine inşa edilen yapıların denetlenmesi ve gerekli güçlendirmelerin yapılması büyük önem taşıyor. Şehirdeki bu yapılaşma sorunu, sadece deprem riskini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel dengenin bozulmasına da yol açıyor.